Depresyon

Depresyon, genellikle, keyifsizlik, mutsuzluk, yorgunluk, iştah kaybı, uyku problemleri, umutsuzluk gibi deneyimler ile kendisini gösterir. Bazen intihar düşünceleri/girişimleri de bu problemlere eşlik edebilir. Bu problemler genel bir çerçeve sunsa da insanın biricikliğini unutmamak gerekir. Her ne kadar ortak deneyimler varsa da, aslında her insanın depresyonu deneyimleme şekli farklıdır. Kimileri için depresyonun en rahatsız edici olan kısmı hayattan keyif alamamaktır. Kimileri için ise işe gidememek veya çocukları ile ilgilenememektir. Depresyonun hayatını etkilediğini ifade eden danışanlar yaşadıkları sıkıntıları, “karanlık bir oda”, “ışığın görünmediği bir tünel”; “sönmüş bir balon” veya “duvarlar ile çevrili bir odada olmak” ve bunun gibi farklı şekillerde tarif ederler.

Depresyon, kişinin sevdiği birinden veya değer verdiği bir şeyden, bir durumdan ayrılması ile ortaya çıkabilir. Kişi, bu ayrılığın sızısını kalbinin derinlerinde duyar, kendi içine, kendi yalnızlığına çekilebilir. O yalnızlık köşesinde hissettikleri ile yoğrulabilir. Depresyon bazen de hayatı anlamlandırmakla ilişkili sancılarla birlikte görülebilir. Varoluşsal sorulara cevap arama sürecinde kişi, depresif bir halin içine gömülebilir. Nedenleri farklı olsa da depresyon yaşayan kişi kendisinden, hayatından, çevresinden bir adım geri çekilir. Bazı kişiler iş yapamaz, bazıları hobilerinden vazgeçer, bazıları çocukları ile ilgilenemez, bazıları kendi öz bakımını aksatabilir. Bu gibi etkiler nedeniyle, kişinin hayatı farklı alanlarda depresyonun himayesinde geçebilir. Depresyonun kişinin hayatı üzerindeki etkilerini değerlendirmesi, bu etkilerden memnun olup olmadığını fark etmesi, kişinin kendi hayatını depresyonun elinden geri alabilmesi için ilk adımdır.

Bir yorum bırak